Selahattin Pınar’ın ölümsüz eseri Bir Bahar Akşamı’nda şair “Şimdi soruyorum büküp boynumu / Daha önceleri neredeydiniz?” der… Ben de aynı soruyu, bildiri yazıp altına imza koyan 500 sanatçımıza soruyorum:
FETÖ darbe yapıp da Cumhuriyet’e kast ettiğinde neredeydiniz? Yenikapı’da yapılan milli birlik mitinginde hiçbirinizi görememiştim de ondan soruyorum. 15 Temmuz gecesi içinizde bayrağını alıp sokağa çıkanınız var mıydı? Hiç sanmam. Muhtemelen evinizde, televizyon başında çekirdek çitliyordunuz. Şimdi kendi partisi tarafından ihbar edilip hırsızlıkla suçlanan bir yerel yöneticiyi, hukuki süreç devam ederken canhıraş savunmaya kalkmak, aniden demokrasi havarisi kesilmek size de biraz “iliştirme” gelmiyor mu? Aynı cesareti ve duyarlılığı bu ülkenin Cumhurbaşkanı’nın merhum annesine küfür edenleri kınamak için neden göstermediniz diye sormazlar mı adama?
Keşke benzer bildirileri, kızların başlarını örttükleri için üniversite kapılarından çevrildiği günlerde ya da Gazze’de bebekler bombalarla parçalandığında da yayınlayacak vicdan terazisine sahip olabilseydiniz…
Peki peşine takıldığınız Özgür Özel’in, medya kuruluşlarının ve neredeyse tüm yerli ve milli markaların tek tek isimlerini sayarak boykot edilmesi yolunda çağrı yapmasını, o sözde demokrasi anlayışınızın içine nasıl sığdırıyorsunuz? Gazze dümdüz edilirken “Hamburgerleriniz ve içecekleriniz bizden” diyen malum firmaları bir gün olsun boykot etmek niye aklınıza gelmedi?
“Kendi demokrasisini” dikte etmeye kalkan herkese lanet olsun!..
Var mısınız sokakta sahura?
Günün siyasi modasına uyup bir “sokak çağrısı” da ben yapmak istiyorum:
ABD’nin şımarttığı katil İsrail, sahur vakti Gazze’deki sivilleri vurup 500 masumu şehit etti. Bunun üzerine Danimarka halkı “Özgür Filistin” sloganları atarak bir geceyi sokakta geçirdi. O gece Danimarka sokaklarında dil, din, ırk, mezhep, renk farkı unutuldu. Tüm insanlar vicdan çizgisinde aynı hizaya geldi.
Utandığım için soruyorum: Bu duyarlılığı, bu empati deneyini elin Danimarkalısına mı bırakmalıydık?
Olsun, vakit geç değil. Daha Ramazan devam ediyor. Kim organize eder bilmem ama koca bir Türkiye olarak, yıkıntılar arasında, gecenin ayazında bir bardak su ve dört zeytinle (O da bulabilmişlerse) sahur yapan Gazzeli kardeşlerimizin neler hissettiklerine vakıf olabilmek, onların dertlerini dert edinebilmek için sokaklara çıkıp, sahurumuzu parklarda, kaldırımlarda yapalım.
Evimize dönüp de kafamızı azıcık daha huzur içinde yastığa koyabilmek için.
Kurban olduklarım
Sosyal medyada hepsi birbirinden ibretlik hayvan hikayelerini izledikçe, insanlık adına umudumu daha fazla kaybediyorum. Hele sosyal medyada izlediğim son video beni benden aldı.
Arkadaş bellediği sokak kedisinin doğuracağını anlayan güvercin, ona çerden çöpten yuva yapmaya çalışıyordu. Doğumdan sonra da kuluçkaya yatar gibi kedi yavrularını ısıtmaya çalıştı.
Hayvanlar aleminde durum böyleyken insanlar; teni, dini, dili farklı diye “kendinden saymadığı” bebelerin kafasına bomba yağdırıyor… Acilen “hayvanlaşmamız” lazım!
Gaf’let kürsüsü
Karaman’da iftara yakın alışveriş yapan adam, makarna yerine bir paket dübel (plastik vida yuvası) aldı.
Zap’tiye
Deniz Kuvvetleri’nin sırlarını satan FETÖ’cü eski albay Halis Tunç, CHP sandığında İmamoğlu’na oy verdi. Hain FETÖ’cü Enes Kanter, CNN International’dan “Sokağa çıkın, polisle çatışın” çağrısı yaptı. Gençler, uyanın artık!
Ne demiş?
Show Haber muhabiri: “Kaç yaşındasınız?” Yaşlı amca: “Bilmiyorum, çünkü her sene değişiyor.”
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
12 Nisan 2025SPOR
12 Nisan 2025GÜNDEM
12 Nisan 2025SPOR
12 Nisan 2025SPOR
12 Nisan 2025GÜNDEM
12 Nisan 2025GÜNDEM
12 Nisan 2025