Kısırlık Mücadelesi ve Embriyo Transferi

Dördüncü IVF (tüp bebek) denemesinde ultrason sırasında Dr. Diaz bana "Rahmin embriyo transferi için hazır" diyor.

Neredeyse dokuz yıldır gebe kalmaya çalışıyordum ve söylediği beni çok mutlu etti fakat geçmişteki denemeler gibi olacak diye korkuyordum da.

Önceki denemelerde de işler başta iyi gidiyor gibi görünüyordu. Heyecanlanmıştım ama sonra hayal kırıklıkları, düşükler geldi. Bunları düşününce panik oldum.

Eşim ve ben doğal yollardan çocuk sahibi olamayacağımızı, 2016'da o zamanlar yaşadığımız Japonya'da öğrenmiştik. Ben 33, Sebastien de 36 yaşındaydı.

Doktor, sorunun bendeki hormon dengesizliği ve kocamın spermlerinin hareketliliği olduğunu söylemişti. Şimdiyse yaşım da sorun oldu, çünkü kadınların yumurta kaliteleri, yaş ilerledikçe azalıyor.

Bir çift, normal yollardan bir sene boyunca çocuk sahibi olamadıklarında kısır kabul ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) son raporuna göre dünya genelinde her beş kişiden neredeyse biri kısırlık sorunu yaşıyor.

Doktor bize IVF deneyebileceğimizi söylediğinde, bilmediğimiz bir dünyaya adım attık. İstenmeyen bir gebeliği nasıl önleyebileceğimiz konusunda eğitimliydik ama kısırlıkla nasıl baş edeceğimizi bize kimseler söylememişti.

O zamanlar çok saftık ve arzu dolu bir gece sonucu çocuk sahibi olamayacağımız haberinin şokunu atlattıktan sonra, çözümün kolay olacağını sandık.

Macera böyle başladı. Aradan dokuz yıl ve ikisi düşükle sona eren üç başarısız IVF tedavisi geçti.

Bir süre kısırlığımdan utandım ve kısırlığımla sessizlik içinde yaşadım. İnsanlar nasıl bebek sahibi olduklarından bahsetmiyor ama sorunun kısmen bu sessizlik olduğunu fark ettim.

Umarım bunun konuşulması diğer milyonlarca kişinin daha iyi tedavilere erişimine ya da en azından daha rahat açılabilmelerine yardımcı olur.

IVF tedavisi sırasında kadınlardan yumurta toplanıyor ve bir laboratuvarda sperm ile dölleniyor. Embriyo adı verilen döllenmiş yumurta kadının rahmine yerleştiriliyor ve rahme tutunup büyümesi umuluyor.

Şu anda yaşadığımız Londra'daki özel bir klinikte yapılan ultrasondan önce yumurtalarımın büyüyebilmesi için kendime 10 gün süreyle yüksek düzeyde hormon enjekte ettim.

Amaç mümkün olduğunca çok sayıda döllenebilecek kalitede yumurta üretmekti.

Bu kez 26 embriyomuz oldu. Klinikte bunun tam bir başarı olduğunu söylediler.

Ancak embriyoların nasıl gelişeceğini görmek için beklediğimiz beş günde sadece altı embriyo hayatta kalabildi. Genetik testler de rahmime konulabilecek kadar sağlıklı tek bir embriyo olduğunu ortaya çıkardı.

Dr. Diaz'ın tedaviye devam için yeşil ışık yakmasını sevinç gözyaşlarıyla karşıladım. Çok iyimser biri olduğumdan bu kez tedavinin işe yarayacağından emindim.

Beş gün sonra, çok da acı veren bir işlem olmayan embriyo transferini yapacaklarını söyledi.

Günü geldiğinde kliniğe gittik ve Sebastien de benim kadar gergindi. Transfer günü, işleme etkisi olabileceğinden parfüm ya da kokulu herhangi bir ürün kullanmamamız istendi.

İkimize de ameliyat giysileri giydirdiler ve Sebastien bu küçük embriyonun uzun süredir özlemini çektiğimiz bebeğe dönüşme ihtimalinden heyecan duyuyordu.

İşlem sırasında elimi hiç bırakmadı ve bu jesti bana büyük bir şefkat hissettirdi. Her şeye rağmen burada beraberdik, yeniden deniyorduk ve bu benim için hayatın bir armağanıydı.

Her şey yolunda gider de embriyo rahme tutunursa, vücut 10 gün içinde evde yapılan gebelik testleriyle tespit edilebilen gebelik hormonu HGC üretiyor.

Bu arada ilaçlarımı almaya da devam etmeliydim. Telefonumda günlük üç alarm kuruluydu. İlk ikisi gebeliği destekleyen hormonlar için, sonuncusu da kan pıhtılaşmasını önleyen iğne içindi.

Eve döndüğümde, en sonunda gebe kalırsam yaşanabilecek senaryoları hayal ettim: Kocamın sevinci, anne ve babam, ailem, arkadaşlarım. Karnımın büyüdüğünü görmek. Bu uzun yolun en sonunda bitmesi.

Fakat aynı zamanda bunun bir ilk olmadığının da farkındaydım. Yani, umut ve mutlulukla birlikte kötü anıları da hatırladım.

Bir başka başarısız tedaviden sonraki hayal kırıklığı korkusu ya da daha kötüsü embriyonun rahme tutunmasından sonra düşük yapmak.

Kendi kendime "Hayır, bu kez farklı olacak" dedim.

Mücadele ortağı

Kısırlık hala bir tabu ve kusur gibi görülüyor ama kulağa garip gelse de, kısırlığımla birlikte Laura gibi yaşamın güzel hediyelerini de aldım. Laura'ya mücadele ortağım diyorum.

En yakın arkadaşlarımdan biri ve Buenos Aires'te yaşıyor olmasına karşın, tam olarak neler yaşadığımı bilen, birlikte ağlayıp, birlikte gülebileceğin birinin olması bir terapi gibiydi.

Her tedaviyi, her başarısızlığı ve en büyük sevinçlerimizi birbirimize anlattık. Laura, sekiz yıl süren kısırlık tedavisinden sonra yeni bir kız bebek sahibi oldu.

Laura, arkadaşları bebek sahibi olduğunda hissettiklerini "Zorlu bir yolculuktu. Çoğunlukla da diğerleri adına mutlu olamamaktan duyduğunuz suçluluk nedeniyle" sözleriyle paylaştı benimle.

Laura anne olmak için yaptığı zorlu yolculuk için de "Aynı zamanda hayattaki güzel şeyleri kaçırdığınızı düşünüyorsunuz. Ama orada sıkışmış haldesiniz, yeni bir sayfa açıp huzur içinde yaşayamıyorsunuz" diyor.

Arjantin dünyanın eni iyi kısırlık tedavilerine erişim sistemine sahip. Her bir hasta, yılda üç kez tamamen bedava IVF tedavisi olabiliyor. Ve bu da fark yaratıyor.

WHO kısırlık tedavilerinin çok fazla araştırılmadığını, tedavilerin fonlanmadığını ve dünyanın birçok yerinde erişilir olmadığını söylüyor. Kuruluş, üye ülkelere herkesin tedaviye erişimi bulunduğundan emin olunması çağrısı yapıyor.

Ancak gerçekte milyonlarca kişi bu maliyetli tedavileri kendi cebinden karşılamak zorunda kalıyor.

Üstelik WHO ile birlikte çalışan Uluslararası Yardımlı Üreme Teknolojileri Gözlem Komitesi'ne göre tedavilerin başarı oranı yüzde 22'yle çok düşük bir oranda seyretmesine karşın.

İspanya, Norveç, İngiltere, AlmanyaDanimarka, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda'da IVF tedavisinin maliyetiyle ilgili bir araştırmaya göre, taze embriyo transferi yapılan bir tedavinin maliyeti 4.230 ila 12.680 dolar arasında değişiyor.

Birden çok kez IVF deneyebildiğim için kendimi şanslı hissediyorum fakat tedaviler mali durumumuza önemli bir darbe vurdu ve banka kredileri çekmek zorunda kaldık.

İngiltere'de ilk tedavimin masrafını Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) ödedi. İngiltere'de kaç tedaviyi devletin karşıladığı yaşadığınız yere ve yaşınız gibi faktörlere göre değişiyor.

Doğduğum ülke Ekvador'da ise şu anda ücretsiz IVF tedavisi yok.

Gebelik testi

Embriyo transferinden sonra, gebelik testine kadarki 10 günlük süre çok yavaş geçti.

Psikoloğum, duygularım ve fiziksel belirtileri bir günlüğe yazmamı tavisye etti.

1.Gün:

Umutluyum. Çok iyi hissediyorum ve iyimserim. Mutluyum. Bu kez olacağını hissediyorum.

2. Gün:

Muhtemelen hormonlar yüzünden göğsümde hassasiyet var. Ruh halim sık sık değişiyor. Hala yedi gün var ama sanki yedi yıl gibi geliyor.

5. Gün:

Ekvador'da Anneler Günü. Berbat hissediyorum. İkinci düşüğümü yaptığım geçen yılı ve anneme söylemek istemememi hatırladım. Korkunç hissettim ve bütün gün ağladım.

9. Gün :

Gebelik testi zamanı neredeyse geldi ve bu panik olmama yol açtı. Testlerden o kadar çok negatif sonuç aldım ki, bende bir tür fobiye dönüştü.

10. Gün:

Gebelik testi: Tamamen beyaz, ikinci çizginin gölgesi bile yok. Negatif. Bir negatif test daha. Tüm umut sona erdi ve bu kalıcı bir duygu olacak gibi görünüyor. Birkaç gün boyunca karanlık bir odada eşimle birlikte kalmak ve kimseyle konuşmamak istiyorum.

Her bir başarısız girişim yeni bir yas sürecini yeniden yaşatıyor. Ret, öfke, depresyon ve en sonunda kabulleniş.

Sevdiğiniz insanlar yine kendilerini gösteriyor ve sizi kurtarıyor. Bir kez daha.

Bu yolculukta çok fazla yeni kelime öğrendim: FoIiküller, embriyo kültürleri, vitrifikasyon.

Birçok ruh hali yaşadım. Düştüm ve yeniden ayağa kalktım.

Daha ne kadar denerim bilmiyorum. Anne olmanın başka yolları da var, biliyorum. Evlat edinmeyi de düşündüm ama o da çok uzun ve ne olacağı tahmin edilemeyen bir yolculuk.

Belki asla anne olamayabileceğim fikriyle de barıştım. Bu hikaye nasıl sona erer bilemiyorum. Ancak kısırlığın hayatımın bir kısmı olduğunu öğrendim. Bende iz bıraktı ama beni tanımlayan şey o değil.

Haber Kaynak : SONDAKIKA.COM

"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."