Yıllardır Türkiye’deki başıboş köpek sorununu tartışıyoruz. Hükümet bu sorunun çözümünde belediyelere de görev düştüğünü ve acilen yeni barınaklar kurmaları gerektiğini açıkladı.
Ama birçok muhalif partili belediye sorunun çözümü için adım atmıyor.
Köpek severlerle sokaklarda sahipsiz köpek istemeyenler birbirine girdi.
Uzmanlardan da gelen tek öneri; kısırlaştırma.
Ama sayısı 5, hatta 10 milyon olduğu iddia edilen, resmi sayısı bilinmeyen köpekleri toplamanın, kısırlaştırmanın ve bakımının maliyeti çok yüksek!
Daha önce bu köşede özel şirketlerden ve başta hayvanseverler olmak üzere vatandaştan bağış toplanarak yeni barınakların açılmasını önermiştim.
Meğer kesin çözüm köpek sahiplerinden vergi toplamakmış!
“Yok, artık” “Yeni vergi icat etme” diyenleriniz olabilir ama Almanya bu sorunu vergi toplayarak çözmüş!
Evet, Avrupa’nın en güçlü ekonomisi köpek sahiplerinden vergi topluyor. Hatta Almanya Federal İstatistik Ofisinden yapılan açıklamaya göre, ülkede belediyeler, geçen yıl köpek sahiplerinden 421 milyon euro vergi topladı.
Böylece köpek vergisindeki artış, 2022’ye kıyasla yüzde 1,6 ile rekor seviyeye yükseldi.
Ülkede köpek vergisinin yıllık miktarı ve yapısı, ilgili belediye tarafından belirleniyor.
Köpek vergisi her yıl ödeniyor ve ülkede vergi beyannamesi vermeyen veya vergi ödemeyen köpek sahipleri cezalandırılıyor.
Alman Hayvan Refahı Yasası gereğince altı ay içinde başıboş hayvanlar sahipleri bulunarak teslim ediliyor, sahibi çıkmayanlar ise sahiplendirilmeye çalışılıyor.
Hayvanın ağır hastalığı olma gibi istisnai durumlarda ise veterinerin onayıyla uyutma işlemi yapılıyor.
Bu sistemin finansmanı da köpek sahiplerinden toplanan vergilerle sağlanıyor.
Geçen yıl köpek sahiplerinin verdiği yaklaşık 400 milyon Euro vergi barınaklara aktarıldı.
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Sahipsiz milyonlarca köpek sorunu, Almanya’yı örnek alarak, köpek sahiplerinden vergi toplayarak çözebiliriz.
Eminim toplanan paranın barınaklara harcanacağını gören birçok köpek sever, seve seve bu vergiyi öder.
***
OKUL BAHÇELERİ AÇIK KALSIN
Geçtiğimiz pazartesi Antalya’da oyun oynamak için girdikleri okul bahçesinde görevliler tarafından kapının kilitlenmesi nedeniyle mahsur kalan iki çocuk, itfaiye ve polis ekipleri tarafından çıkartıldı.
Sıradan gibi gözüken bu haberde aslında çocukların yaşadığı bir dram gizli.
Muhtemelen çocuklar top oynayacak bir alan bulamadıkları ya da yakında bir basketbol sahası olmadığı için okulun bahçesine girmişler. Özellikle büyük şehirlerde çocukların oyun ve top oynayacak alan bulamaması gibi bir sorun var.
Okullar neden kitleniyor? Okula zarar gelmesin diye mi?
Okulun görevlileri kapıyı kilitliyor ve hafta sonu hiç uğramıyor okula! Hafta içi de saat 17.00’den sonra kapılar kitleniyor.
Okul bahçeleri çocukların oyun oynamaları için açık bırakılsa birçok oyun ve spor alanı elde edilecek ama bunu akıl eden yok!
Sonra da çocuklar neden cep telefon bağımlısı oldu diye üzülüyoruz!
Özellikle büyük şehirlerde her sokak araba park yeri ve binayla dolu olduğu için çocuklara oynayacak alan kalmıyor.
Bari okul bahçeleri açık kalsın da çocuklar oynasın!
***
‘RÜYA CEVABI VERDİ’
Dün Meclis’te grup toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gazeteciler arasında şu ilginç diyalog yaşandı:
Gazeteci Hilal Köylü: “Her türlü işbirliğine açık olduğunuzu söylediniz. DEM’liler ‘Somut adım yok’ diyor. Adım gelir mi?”
Erdoğan: “Rüya ne diyorsun?”
A Haber muhabiri Rüya Akkuş: “Somut adım beklemeksizin siyasetteki ılımlı havayı sürdürelim.”
Köylü: “Ilımlı hava sürecek mi?”
Erdoğan: “Rüya cevabı verdi.”
Doğrusu Meclis’te eşine az rastlanacak bir ayaküstü basın toplantısı yaşanmış.
Aslında düne kadar birçok siyaset uzmanı, gazeteci ve yazar bu konuda yorum yapmaya çekiniyordu.
Son dönemde AK Parti ve MHP’den gelen, DEM partisine yönelik ılımlı açıklamalar büyük bir siyaset değişikliğinin habercisi olabilir de olmayabilir de!
Yani bu konuda siyasi hava netleşmeden yorum yapıp taca çıkma ihtimali de var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün tamamen spontane gelişen bu sohbette birden Akkuş’un fikrini sordu. (Bu hareket böylesine kritik bir konuda bile Erdoğan’ın kendinden emin ve rahat olduğunu da gösteriyor.) Sonra da Akkuş’un yanıtını destekledi. Bir anlamda Akkuş’u da takdir etmiş oldu.
Gazetecinin görüş alırken haberin öznesi olması ilginç bir durum.
Yani Akkuş’un yanıtı hem kendisi hem de A Haber için bir habercilik başarısı oldu.
Akkuş’un verdiği zekice yanıtın, ılımlı siyasetin devamına destek olup olmayacağını ise bekleyip göreceğiz.
***
AKREBE EŞİNİN ADINI VEREN PROFESÖR
Konya’nın Beyşehir ilçesinde keşfedilen yeni akrep türü literatüre kazandırıldı.
Bu keşifle Türkiye’de bilinen akrep türü sayısını 49’a, Euscorpius cinsine ait tür sayısını ise 17’ye yükseldi Akrep türünü keşfeden Prof. Dr. Ersen Aydın Yağmur, “Bu türe eşim Gülhanım Yağmur’un adını vererek Euscorpius gulhanimae olarak adlandırdım” dedi.
Ersen Bey eşinin adını yeni bir akrep türüne vererek ne anlatmak istedi acaba?
Eşini övdü mü yoksa bu bir mesaj mı?
Profesörümüz iyi mi yaptı, kötü mü bilemedim.
Asıl önemlisi; yenge bu işe ne dedi?
Romantik bir akrep uzmanıyla mı karşı karşıyayız yoksa bu boşanmak için bir bahane arayışı mı?
Şaka bir yana, sosyal medyada çıkan yorumları okudunuz az önce!
Ersen Bey, çalışmalarına verdiği destekten dolayı bu türe eşinin ismini verdiğini açıkladı.
Yani yine hanımcılık kazandı!
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
13 Nisan 2025SPOR
13 Nisan 2025GÜNDEM
13 Nisan 2025SPOR
13 Nisan 2025SPOR
13 Nisan 2025GÜNDEM
13 Nisan 2025GÜNDEM
13 Nisan 2025