Dört bir yanı cennet olan ülkemiz, Hollywood’tan sonra Avrupa sinemasının da göz bebeği haline geldi. Hatırlarsanız geçtiğimiz yıllarda James Bond serisinden Skyfall, Guy Ritchi’nin son filmi Servet Operasyonu gibi pek çok Hollywood filmi ülkemizde çekilmişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü de özellikle yabancı sermayenin ülkemize girmesi ve ülkemizin tanıtım açısından yurtdışı bağlantılarına ayrı bir önem veriyor. Nitekim geçtiğimiz haftalarda Fransa’nın Lille şehrinde düzenlenen Series Mania Forum 2025’te, bu konu masaya yatırıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı destekleri ve TESİYAP (Televizyon ve Sinema Filmi Yapımcıları Birliği) iş birliği ile açılan Türkiye standı fuarda büyük ilgi gördü.
Ülkemizi, Sinema Genel Müdürü Birol Güven’in bizzat temsil ettiği görüşmelerde, Türkiye ve Fransa arasında sinemaya dair önemli adımlar atıldı. Sinema Genel Müdürlüğü ile Fransa’nın Ulusal Film Merkezi (CNC) arasında yapılan görüşmelerde, Türk ve Fransız sinemacıları bir araya getirerek daha fazla ortak yapımı hayata geçirme kararı alındı. Bakalım bu karar ne zaman hayata geçecek? Fransa- Türkiye ortak yapımı filmde acaba hangi oyuncular rol alacak, biraz daha bekleyip göreceğiz.
Aile temalı film yarışmaları
Cumhurbaşkanlığı tarafından içinde bulunduğumuz 2025 yılı Aile Yılı ilan edilmişti. Devlet Tiyatroları’nın aile temalı oyun yarışmasından sonra Muş’tan Samsun’a, Kastamonu’dan Adana’ya hemen her ilde aile temalı kısa film yarışmaları düzenleniyor.
Onlara son olarak Darıca eklendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteği, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ortaklığı ve Darıca Belediyesi iş birliği ile Darıca Kaymakamlığı tarafından düzenlenen 4. Uluslararası Darıca Kısa Film Yarışması’nın başvuruları başladı. Aile ve yapay zekâ teması ile düzenlenecek olan ve toplam 400 bin lira ödüllü festivalin son başvuru tarihi 25 Temmuz.
YUNUS EMRE’ninhayatı animasyon filmi oldu
Anadolu mutasavvıfı ve halk şairi Yunus Emre’nin hayatı stop-motion animasyon tekniğiyle çekildi. Yönetmenliğini Oyuncakçı-Saklı Yadigarlar stop-motion’lı belgesel filmiyle adını duyuran Yağmur Kartal’ın üstlendiği, Biçare adlı film, Yunus Emre’nin varoluşsal sorgulamalarını, insanlığın içsel çalkantılarıyla iç içe ele alıyor. Film, ünlü düşünür ve şairin düşünsel yolculuğunu sanatsal bir keşif süreci olarak kurguluyor. Hikâyede, Yunus Emre’nin Göbeklitepe’deki hayat ağacının kovuğundan çıkarak zamanın derinliklerine yaptığı yolculuk anlatılıyor. Bu yolculuk sırasında O, Goya, Bazille ve Ensor gibi ustaların eserlerinde tasvir edilen insan doğasının karanlık yönleriyle yüzleşiyor.
Önemli tabloların yer aldığı filmde 12 adet dekor tasarımı ve 17 adet kukla tasarımı yapıldığını söyleyen 1990 doğumlu genç yönetmen Yağmur Kartal “Bu film, Yunus Emre’nin evrensel bakış açısını insanlığın varoluşsal sorgulamalarıyla birleştirerek izleyiciye sunmayı hedefliyor” dedi. Film, çekim sürecindeki sürdürülebilirlik anlayışıyla da dikkat çekiyor. Set tasarımında kahve atıklarından elde edilen toprak, atık kağıtlar ve köpüklerden oluşturulan dekorlar kullanılmış. Film ekibi, çekimler tamamlandıktan sonra dekorları dönüştürerek yeni sahnelerde tekrar değerlendirmiş. Çekim sürecinde plastik tüketimini azaltmak için tek kullanımlık bardak ve tabaklardan kaçınılmış. Ekip üyeleri için kişiye özel kupalar ve tabaklar sağlanarak atık miktarı en aza indirilmiş. Çevre bilinciyle üretilmiş sanatsal bir manifesto olarak dikkat çeken Biçare, yurtdışındaki festivallerde ülkemizi temsil edecek.
Osman Sınav’dan geriye kalan
Geçtiğimiz hafta sonsuzluğa uğurladık sinemamızın duayen ismi Osman Sınav’ı. Hakkında çok şey yazıldı çizildi. Biyografisini, zorlukla geçen çocukluğunu, ressamlıktan setlere geçişini, çektiği filmleri, ölümsüz dizileri, keşfettiği ve sonradan yıldız olan isimleri hatırlatmama gerek yok. Ancak kendisiyle yaptığımız bir röportajda yeni nesle çok önemli mesajları vardı büyük ustanın.
Örneğin genç oyunculara tavsiye maiyetinde İsmet Özel ile ilgili söylediği sözler çok gündem olmuştu. Sınav, ‘3 tane İsmet Özel şiiri okuyamayana oyuncu demem’ demişti. Sonradan bu demeci verdiği her röportajda soruldu, viral oldu. Sınav’ın röportajımızda söylediği şu sözlerini de özellikle genç oyunculara hatırlatmakta fayda var: “İyi oyuncuya şunu sormak lazım.
Bir yılda kaç sergiye gidip resim bakmış. Rembrant kim derseniz biliyor mu? Neruda kimdir bilmesi lazım… Tiyatroya zaten gitmeleri lazım olay oyunculuksa. Sanat tek bir şey değil ki. Sadece sahneyle beslenemezsin. Mutlaka merak etmen, vizyonunu açman lazım. Yoksa sınıfta kalırsın.” Gençlere verdiği bu öğütlerle bir kez daha anıyorum usta sanatçıyı. Ruhu şad olsun.
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
News
